11 Ekim 2013 Cuma

Gerçekten neler hissettiğini bilmek istiyorum dedi.Ben biliyorum ki sana anlatayım demek istedim..Sonra düşündüm,gerçekten neler hissediyordum ?

Seneler geçmiş olmasına rağmen teşhisimi daha yeni yeni koyabiliyorum.Tedavi süreci olur da iyileşme dönemi olur mu hayata gözlerimi yummadan hiç sanmam.Her baba konusu geçtiğinde her sığınak aradığım çaresiz zamanımda ağlamanın , burnumun sızlamasının,kalbimin acımasının geçeceğinden umudum yok.Bu benim hayatıma yaralı bir kuş,kanadı kırık bir canlı olarak devam etme şeklim.Daha ne yeniden kanadım çıkar ne de yara izim kaybolur.Her yarama tuz basıldığında,uçmak isteyip ama kanadımın yokluğunu farkettiğimde başa dönerim.Sonra kendimi toplar,iyileşmeye çalışırım ama boşa kürek çekerim.Çünkü ilk fırsatta, ben yine kanarım.Güçlü durmaya çalışır,gözyaşlarım gözlerimden bağımsızlığını istediği anda bakışlarımı havaya dikerim.Söz dinlemezler,akar giderler.Ne her şeyi atlatmış güçlü görüntüm kalır ortada ne başka bir şeyim..Sesten,insanlardan,kimsesizlikten,her şeyden korkan;kanadının diğerine muhtaç olan küçük bir kız çocuğu kalır kalabalıklar ortasında..Başını ellerinin arasına almış,damla damla gözyaşı akıtan..Boğazına kendinden çok çok büyük bir yumru oturur,acısı içine işler.O an bütün dünya şımarık bir zengin çocuğu gibi üstüne gelir hisseder;kanadının yokluğuna ağlar...ağlar...